- ''Sabahları kimseyi uyandırmadan sessizce yola koyulurdum; gezici din adamları gibi. Yalnızlığın dinini yayıyordum...
- ''Yanılıyorsunuz albayım. Dünyanın yaratılışından beri bilinen şeyler bunlar. Yalnız medeniyetin gürültüsü içinde, modası geçen bütün oyunlarla birlikte bir köşeye atıldı. Tıpkı sizin gibi, tıpkı benim gibi.''
- ''Kelimeler, albayım, hangi anlama geliyor?'' ''Efendim?'' ''KELİMELER! Albayım. Hangi anlamda kullanıyoruz onları? ''Hangi kelimeler Hikmet?'' Sizi neden yanımda dolaştırıyorum bilmem ki? ''Bütün kelimeler. Genel anlamda kelime.'' ''Ne demek istiyorsun oğlum?'' ''Kelimeler canım işte. Mesela kelebek.'' ''Ne kelebeği?'' ''Kelebek canım, bildiğimiz kelebek.'' Ellerini açtı, kapadı. ''Ha, o kelebek mi?'' ''Kelimenin aslı mı nereden geliyor?'' Bu soruya tutunalım hiç olmazsa:''Evet'' ''Bilmiyorum.''
- Kendilerine yazık edenler, zamanın her şeyi nasıl halledeceğini bilemeyenlerdir. (Syf 176)
- Fakat 'herkesin dostu' olmak kolay değildir.
- Fakat 'herkesin dostu' olmak kolay değildir.
- "Demek mühendisler de şiir yazıyor" dedi genç adam. "Neden yazmasınlar? Roman bile yazarlar bazen..."
- Tünelleri şantiye şefiyle gezerken, büyük bir yarmanın şevinden inmeye bir türlü cesaret edememişti genç mühendis adayı..."Tereddütler içinde sıkıntı çekiyordu...Şevi oturarak inmek zorunda kalmıştı...'Peki Mustafa Bey' dedim. Yarın mühendis çıktıktan sonra şantiyelerde nasıl çalışacaksınız? O gayet sakin bana şu cevabı verdi: 'Beyefendi, ben şantiyelerde çalışmayacağım; ben, mektepte hoca olacağım'."
- Hayır, kelimeler aldatıcıydı; kelimeler, bizi gerçeklerden uzaklaştıran küçük tuzaklardı. (Syf 210)
- Fakat Allah kahretsin! İnsan anlatmak istiyor albayım, Öyle budalaca bir özleme kapılıyor. Bir yandan da hiç konuşmak istemiyor Tıpkı oyunlarda ki gibi çelişik duyguların altında eziliyor. Fakat benimde sevmeye hakkım yok mu albayım? Yok. Peki albayım. Bende susarım o zaman, Gecekondumda oturur anlaşılmayı beklerim. Fakat albayım, adresimi bilmeden nasıl bulup anlayacaklar? Sorarım size, nasıl, kim bilecek benim insanlardan kaçtığımı? Ben ölmek istiyorum sayın albayım, ölmek. Bir yandan da gözucuyla ölümümün nasıl karşılanacağını seyretmek istiyorum. Tehlikeli oyunlar oynamak istiyor insan, Bir yandan da kılına zarar gelsin istemiyor. Küçük oyunlar istemiyorum albayım. Kelimeler, kelimeler albayım, bazı anlamlara gelmiyor.."