- Kalbimden yükselen çığlıklara kulaklarımı tıkamalıydım.
- Mezbahaya giden yolda güdülürken bize gösterilen iyi muameleye fitiz.
- İnsan değil, beşer olarak doğarız. İnsan yavrusu, fil ya da bit yavrusundan farklı olarak korunmaya ziyadesiyle muhtaçtır. Bebekler, kültürün garantileri nispetinde himaye edilir. İnsan olmak, bir nar gibi, üzüm, incir gibi zamanla olgunlaşarak varılan bir mertebedir. Bütün sanatlar, sanat eserleri, insanlığımızın hizmetindedir. İnsan kemale erer mi? Bu mühim bir soru. Allah bize kitap gönderdi. Bir fotoğraf albümü, bir ezgi notası, bir melodi, bir yağlıboya tablo, bir sinema filmi değil. Harfler canlı hücrelerdir. Cahil için her şey kötü güçler tarafından korunan sırlardır. Alim için sırlar, hayatın manasını pekiştirir. Birbirimize söz veririz. Yeminler ederiz. Zira sonsuzlukta yolumuzu ancak ahitle bulabiliriz.
- Bir bebek doğdu mu, bir baba da doğar. Babalık, bitmeyen bir acemilik. Bir hayat kurtarmak için bir ömür harcarsınız. Öte yandan, baba olmak, tekrarlana tekrarlana görenek haline gelen hataları üstlenmek gibi bir şey.
- Hayat insanlar güldüğünde ciddiyetinden bir şey kaybetmediği gibi, insanlar öldüğünde de gülünçlüğünden kaybetmiyor.
- Peki ya ben? Bu alçak tavanlı şehirde, kazasız belasız ne kadar yükseğe sıçrayabilirdim?
- Bu dünya acımasız bir yer, tamam mı; bana inanmıyorsanız televizyon seyredin.
- Süremiz belirsiz, zamanımız kısıtlıysa, gerçekten vaktimiz var mıdır?
- Vicdanın seni, zannedildiği gibi yaşlı bir hemşirenin şefkat şovunu sunarken kullandığı türde, yumuşak ve emniyetli bir ses değildir.
- ... karara varmak için elimizde sadece sezgi ve hislerimiz vardır. Fikirler, düşüncelerden doğmaz. Bilginin asıl fonksiyonu, duygularımızı değiştirmesidir. Zihniyet, hissiyata tabidir.