İhanet. Küçük yaştan başlayarak babamız, öğretmenimiz bize ihanetin düşünülebilecek en alçakça suç olduğunu söyleyip dururlar. Peki ama nedir ihanet? İhanet, setleri yıkmak ve bilinmeyene doğru başını alıp gitmek demektir. Sabina, bilinmeyene doğru başını alıp gitmekten daha harika bir şey düşünemiyordu.
"İnsan iyiyle kötünün belirgin bir şekilde ayırt edilebileceği bir dünya ister, çünkü onda doğuştan gelen, gemlenemez bir anlamadan yargılama arzusu vardır." Syf.19
?...Erkekler artık dönüp bana bakmıyor? cümlesi, bedenin giderek sönmeye başladığını gösteren kırmızı bir işaret lambasıydı.(Kundera s.44)
...aşkın bakışı, yalnızlaştıran bir bakıştır. (Kundera s.44)
Özlem mi? Karşısınnda oturduğuna göre, ona nasıl özlem duyabilirdi ki? İnsan, var olan birinin yokluğundan nasıl acı duyabilir? (Jean-Marc bu soruyu cevaplayabilirdi: İnsan, sevdiği adamın karşısında özlemle yanabilir; onun gelecekte varolmayacağını seziyorsa; sevdiği adamın ölümü, görülmemekle birlikte daha o zamandan varlığını duyuruyorsa.) (Kundera s.47)
?Kendini dünyanın merkezine yerleştirdin?... ?Konformizm kalesine kapattın kendini. Uyaroğlu oldun?. Bu sözlerin cevabını ona şimdi veriyor: Evet öyle yaptım. Ve orada kalmamı engelleyemeyeceksin. (Chantal->Jean-Marc s. 134)
Dönüş Yunanca'da nostos demek. Algos, keder anlamına geliyor. Yani nostalji doyurulmamış dönüş arzusundan kaynaklanan bir keder.
Bilinmeyenin tutkularla dolu keşfine, bilineni yüceltmeyi tercih edecektir (dönüş). Sonsuzluğa (çünkü macera asla bitmeme iddiasını taşır), sonu tercih edecektir (çünkü dönüş hayatın sınırlılığıyla barışmaktır).
Bu konuda neredeyse hiçbir şey yapamayacağını anladı, bunun neredeyse bir yasa olduğunu: hayatları felakete dönenler, suçlu avına çıkarlar...
Geride bıraktığımız hayatın, karanlıktan çıkıp gelmek, bizden şikayet etmek, bizi yargılamak gibi kötü huyu var.
Ahmet Telli
Katharine Burdekin
Niccolo Machiavelli
Thomas More
Thomas Harris
İvan Aleksandroviç Gonçarov
Peyami Safa
Mehmet Rauf
Soner Yalçın
Enis Batur