- Tüm romanlarda kahramanların duyguları, kenarında oturdukları küçük göller, çalılıklar en ince ayrıntısına varana dek anlatılıyor. Ne var ki, delikanlının kıza olan büyük aşkını inceden inceye anlatırken, onun (bu ilginç kahramanın) geçmişte yaptıklarını es geçiyorlar. O tür evlere uğradığından, oda hizmetçilerinden, aşçı kadınlardan, evli barklı kadınlardan tek sözcük etmiyorlar. Delikanlının geçmişinde böyle uygunsuz serüvenler varsa, bu serüvenlerle ilgili bilgileri özellikle gereken kişilerin, onlara en çok gereksinimi olan genç kızların eline vermiyorlar.
- Ama bizlerin mideye indirdiğimiz bir kilo et, av eti, balık, türlü türlü yiyecekler, içki nereye gidecek? Duygusal aşırılıklara. Oraya gidiyorsa emniyet supabı açık demektir, sorun yoktur. Ama benim yaptığım gibi supabı bir ara kaparsanız, düzmece yaşamımızın prizmasından geçerek en katışıksız çeşidinden aşka (kimi zaman platonik aşka bile) dönüşen uyarılma o anda başlar. İşte herkes gibi ben de aşık olmuştum.
- Gerçekten de, Yevgeni Irtenyev o zamanlar akıl hastası idiyse, bütün insanlar akıl hastasıdır; ama en ağır akıl hastası olanlar; kendilerinde farkına varmadıkları akıl hastalığı belirtilerini başkalarında görmek isteyenlerdir.
- Ben hayatın ne olduğunu bilmedimse,sen beni kendi başıma harekete bıraktınsa,bu benim kabahatim midir? Kadının Ruhu- Lev Nikolayeviç Tolstoy
- Hayatımda kaçınılmaz olan ölümümle kaybolmayacak anlam var mı?
- Gözü olan bir kişi, her gördüğü şeyi tanır ve belirler. Körün bilebildiği ise çarptığı yerden ibarettir...
- Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda ;Topla Kendini...! Der...
- "Hayatta benim için artık ne önemli olabilirdi? Bundan sonra düşünmenin, müziğin, nakış yapmanın ne gereği vardı? Gençliğimin en güzide, en hassas yılları böyle yalnızlık içinde mahvolduktan sonra!"
- Gerçekten benim için yabancı olması gereken bu adamın bize karşı gösterdiği samimiyet o kadar derin, o kadar sıcaktı ki kalbimde ılık bir rüzgarın latif esintisini ve bu mahmur esintinin tesiriyle ruhuma dolan ebedi bir mutluluk büyüsünü hisseder gibi oluyordum.
- Gerçekte insanın bu dünyada başkası için yaşamaktan duyduğu mutluluğun sonu yokmuş.