İnsanlardan kurtulmanın tek yolunun yaralarını onlardan gizlemek olduğunu biliyordu.

Yapmacıklık, ne şekilde olursa olsun en akıllı, en sağgörülü adamı bile kandırabilir; ama yapmacıklık ne kadar büyük bir ustalıkla gizlenirse gizlensin en kıt anlayışlı çocuk bile onu anlar ve tiksinir.

Kusursuz güzel kadınların bir gülümseyişi vardır, o gülümseyiştendi bu da.

İnsanların kendi anlayışlarıyla bizi yönetmelerine izin vermemek, en büyük mutluluktur.

Daha dinlerin ortaya çıkmadığı eski zamanlarda, başta Sokrates olmak üzere tüm büyük filozoflar, elde edilmesi gereken ilk erdemin, insanın kendisini bir şeyden yoksun bırakması olduğu konusunda hemfikirdiler; onlara göre bu erdeme sahip olmadan başkalarını elde etmek olanak dışıydı. Gerçekten de kendine hakim olamayan insanın kolaylıkla her türlü kötülüğün pençesine düşeceği ve ahlaklı bir yaşantı süremeyeceği gün gibi ortadadır. Eliaçıklıktan, sevgiden, çıkar gütmemekte, adaletten önce insan, gerektiğinde heveslerini frenlemek için yeterince güçlü ve kendine hakim olmayı öğrenmelidir. ....... insan ancak eğilim duyduğu lüks ve zevklerden arındığı zaman tam anlamıyla ahlaklı bir yaşantı sürebilir.

Daha dinlerin ortaya çıkmadığı eski zamanlarda, başta Sokrates olmak üzere tüm büyük filozoflar, elde edilmesi gereken ilk erdemin, insanın kendisini bir şeyden yoksun bırakması olduğu konusunda hemfikirdiler; onlara göre bu erdeme sahip olmadan başkalarını elde etmek olanak dışıydı. Gerçekten de kendine hakim olamayan insanın kolaylıkla her türlü kötülüğün pençesine düşeceği ve ahlaklı bir yaşantı süremeyeceği gün gibi ortadadır. Eliaçıklıktan, sevgiden, çıkar gütmemekten, adaletten önce insan, gerektiğinde heveslerini frenlemek için yeterince güçlü ve kendine hakim olmayı öğrenmelidir. ....... insan ancak eğilim duyduğu lüks ve zevklerden arındığı zaman tam anlamıyla ahlaklı bir yaşantı sürebilir.

Doğrusu, ölüm cezasına çarptırılmış bir insanı, boynunda ilmekle, belki öleceksin, belki bağışlanacaksın diye aylarca öyle bekletmeye benziyor bu. Acı ona...

Askerlik, genellikle insanların ahlakını bozar, onları tam anlamıyla işsiz güçsüz bir duruma, yani aklı başında ve yararlı işlerin yapılmadığı bir duruma sokar, insanlığın ortak görevlerini yerine getirmekten ayrı tutar, bu görevlerin yerine alayın, üniformanın ve sancağın resmi onurunu ve bir yandan başka insanlar üstünde sınırsız bir egemenliği, öte yandan da üstlerine karşı köle gibi boyun eğmeyi getirip koyar.