- Bir zamanlar benim olan ellerin, şimdi neden ellerin?
- Seni düşünmek; şu sıra sıklıkla tercih ettiğim bir intihar yöntemi.
- Dünya çok değişti. Artık dürüst olmak cesaret gerektiriyor.
- Tüm yelkenlerim yırtılmış ama ben hâlâ rüzgârdan medet umuyorum.
- Aklı ve mantığı ele geçiren, aynı zamanda akla ve mantığa sığmayan bir duygunun içindeyim. Geriye bakarak gitmeye çalışıyorum. Kırık bir umut taşıyorum. Aklım sende kala kala senden gidiyorum. İnsan yarısında terk ettiği filmin sonunu merak eder mi? Ediyorum.
- İnsan Sebepsiz Yere Terk Eder mi Sevdiğini?
- Oysa o şimdi çok uzaklarda bir yerlerdeydi. Yüzü yine insanın aklını başından alacak kadar güzel kalmış mıdır acaba? Yoksa yıllar acımasız oyununu ona da mı oynadı? Baktığım her yüzde onu aradım. Başkalarında hep onu sevdim. Ve her defasında ona benzemedikleri için hayatıma giren herkesi terk ettim. Aslında bunca terk ettiğim hep Araz?dı belki? Meğer ne çok terk etmişim onu; ne çok severken?
- Ona bakmak bir hayatı unutmaktı; unutulmuşken hayatın bir yerlerinde?
- Acımasız olan sendin sevdiğim. Ben seninle birlikte ölebileceğimiz günü düşünürken, bensiz yaşayabilen sendin.
- Bir gün gidersen, beni ?kaldığına? inandırarak git. Ben ancak, gitmediğine inanarak yaşayabilirim. Çünkü seni beklemek için, önce gittiğine inanmam gerek?