Julian Barnes Sözleri ve Alıntıları - AlıntıSöz

Julian Barnes Hakkında

Man Booker Ödülü sahibi, çağdaş İngiliz roman yazarı. Dan Kavanagh takma ismiyle polisiye romanlar da yazan Barnes, Fransa'da da popüler olan İngiliz yazarlardan biridir. Sanatçı bu ülkede aralarında Médicis Ödülü ve Prix Femina'nın da bulunduğu birçok ödül kazandı.
City of London School ve Oxford'taki Magdalen Koleji'nde eğitim gören Barnes, eğitimini tamamladıktan sonra Oxford İngilizce Sözlükleri'nde sözlük düzenleyicisi olarak çalışmaya başladı. Daha sonraları edebiyat ve sinema eleştirmenliği yaptı. Uzun bir zamandır sadece yazmaktadır. Erkek kardeşi, Jonathan Barnes antik felsefe dalında uzman bir filozoftur.
Uzun yıllar yazar temsilciliği yapmakta olan eşi Pat Kavanagh ile birlikte Londra'da yaşadı. Pat Kavanagh'ı, 20 Ekim 2008'de beyin tümörü sebebiyle kaybetti.
Dan Kavanagh
Barnes polisiye romanlar yazarken Dan Kavanagh mahlasını kullanmaktadır. Bu mahlas ile yazdığı 4 romanda Duffy isimli, mesleği detektiflik olan biseksüel eski bir polis memurunun maceralarını anlatır.
Barnes bu eserlerinde, yazınsal olarak tamamen farklı bir yolu seçerken, Kavanagh için de ayrı bir hayat hikâyesi oluşturmuştur. Kavanagh'ın hayat hikâyesi şöyledir:
1946'da County Sligo'da doğan Kavanagh ergenlik dönemini okulu asarak, cinsellik konusunda tecrübelerini arttırarak ve ufak tefek hırsızlıklarla geçirdikten sonra 17 yaşında evi terk etti ve bir Liberya tankerinde tayfa olarak çalışmaya başladı. Montevideo'da gemiden ayrılan Kavanagh, Amerika kıtasındaki hayatında garsonluk, gay barlarında fedailik, boğa güreşçiliği gibi işler yaptı. Şu anda Kuzey Islington'da yaşayan Kavanagh Londra'da ne olduğunu açıklamayı reddettiği işlerde çalışıyor.

İlk romanı Metroland'de Londra'nın banliyösünde yaşayan ve Paris'e seyahat edip daha sonra da geri dönen Christopher isimli bir öğrencinin kısa hikâyesini anlattı. Otobiyografik öğeler de içeren bu eserde idealizm ve cinsel sadakat temasını işledi. Roman, Barnes romanlarında sıkça görüldüğü üzere 3 bölümden oluşur. 1983'de yayınlanan ikinci romanı Benimle Tanışmadan Önce'de daha karanlık bir anlatım tarzı ile ikinci karısının geçmişini takıntı haline getiren kıskanç bir tarihçinin intikam öyküsünü anlattı.
Barnes'ın tanınmasını sağlayan romanı Flaubert'in Papağanı oldu. Bu romanda yaşlı bir doktor olan Geoffrey Braithwaite'in Gustave Flaubert'in hayatına olan düşkünlüğünü anlattı. Barnes'ın otobiyografik öğelere yer verdiği görüldüğü bu roman yayınlandığında özellikle Fransa'da büyük bir ilgi ile karşılandı. 1989'da insan tarihi farklı yazı tarzları ile sorguladığı birbirinden bağımsız 10,5 bölümden oluşan romanı 10½ Bölümde Dünya Tarihi'ni yayınladı.
Bir aşk üçgenini konu aldığı Seni Sevmiyorum (Talking it Over) 1991'de yayınlandı. Bu romanında her bölümü, romanın bir kahramanının anlattığı bir kurgu ile okurun karşısına çıktı. Romanın yayınlanmasından 10 sene sonra aynı kahramanları Aşk Vs. (Love Etc.) isimli romanında tekrar bir araya getirdi ve aradan geçen yıllarda neler olduğunu yine onların ağzından anlattı.
Barnes çok derin bir Fransız hayranıdır. 1996'da yayınlanan kitabı Manş Ötesi'nde Britanya'nın Fransa'yla olan ilişkisini konu alan 10 adet hikâye vardır. Ayrıca Bir Çift Söz (Something to Declare) isimli kitabı Fransa ve Fransızlar hakkındaki makalelerinden oluşmaktadır.
Barnes'ın diğer işleri arasında, Britanyalı olmayı ve Britanya turizmini hicvettiği İngiltere İngiltere'ye Karşı (England, England) ile Sir Arthur Conan Doyle'un hayatına dayanan Arthur ve George yer alır. 1992'de yayınlanan romanı Oklukirpi (The Porcupine)'de ise eski bir komunist diktatörü anlatmaktadır ve bu roman Romence ve İngilizce'de eşzamanlı olarak yayınlanmıştır.
Metroland ve Love Etc. romanları filme de çekildi. Metroland 1997'de Philip Saville tarafından, Love Etc. ise 1996'da Marion Vernoux tarafından sinemaya aktarıldı.
Jonathan Cape tarafından 4 Ağustos 2011 tarihinde yayınlanan The Sense of Ending ile dördüncü kez Man Booker Ödülü'ne aday olan Barnes, Ekim 2011 bu ödülü ilk kez kazandı.