- Hüsnükuruntu. Evrensel uyuşturucu.
- Her şey planlı yürümüştü. Pürüzsüz ve şüpheye yer bırakmayacak şekilde.
- Sanki öldürme içgüdüsüyle üreme içgüdüsü iç içe geçmişti.
- Ve acının toplumda söylenegeldiğinin aksine zamanla üstesinden gelinebilecek bir şey olmadığını keşfetmiştir.
- "Eğer geri çekilemiyorsan, tam gaz ileri git."
- Her şey planlı yürümüştü. Pürüzsüz ve şüpheye yer bırakmayacak şekilde.
- Bazen acının derinliği bize kaybımızın ne kadar büyük olduğunu gösterir.
- Her sabah, uykudan önceki günün artık geçip gittiği, önünde taptaze bir başlangıcın uzandığı, tatsız hiçbir şeyin olmayacağı düşüncesiyle uyanırdık. Geçmişin sıkıntılarını geride bıraktığımız yanılgısıyla.
- Gösterişin pahalı, yaşamın da ucuz olduğu bir dünyadayız..
- Her şeyden önce en basit biçimde ifade etmek gerekirse, yakalanmamıştı. Neredeyse yirmi dört saat geçmiş, her geçen dakika dünyanın daha güvenli olduğuna ilişkin düşüncesi güçlenmişti. Aslında bu öngörülebilecek bir şeydi. Peşinde sürülecek en ufak bir iz bırakmadığından emin olmasını sağlayacak özeni göstermişti. Birinin akıl yürüterek ona ulaşması da imkansızdı. Zaten böyle biri de yoktu. Kimse onu bulamamıştı. Bu yüzden de haddini bilmez, küstah kaltağın ortadan kaldırılma süreci tamamlanmış sayılabilirdi.