- Elbette evlenemezdim, ama hayâyı bir elbise gibi kuşanmaya karar verdim. (167)
- ' Sabah olsun, akşam olsun Allah yolunda hizmet için bir yürüyüş, güneşin üzerine doğup battığı her şeyden daha hayırlıdır.' (174)
- Bir avın öleceği anda avcısına acıması, bir kurbanın katiline karşı merhamet beslemesi nasıl bir duyguydu acaba? Hiçbir zaman bir hançerin, bir okun, bir zehirli iğnenin hedefinde bulunmamıştım. Nasıl bir şey olduğunu merak ediyordum; acaba insan hisseder miydi? Ölümün gelmek üzere olduğunu hayatın sona ereceğini hisseder miydi? Eğer hissederse nasıl davranır; razı mı olur, isyan mı ederdi? (187)
- Eşleri bir arada tutan şeyin paylaşılan mutluluktan ziyade hüzün olma ihtimalini düşündüm. Birbirini seven çiftlerin hüznü paylaşırken birbirlerine gösterdikleri yakınlık, mutluluğu paylaşırken gösterdiklerinden ziyade olmalıydı. (189)
- "Benim ümmetimden gaza için ilk denize binen asker öyle bir askerdir ki, o amelleri sebebiyle onlara cennet vacip olmuştur. Şüphesiz onlar cennet ve mağfiret kazandılar." (193)
- "Benim ümmetimden gaza için ilk denize binen asker öyle bir askerdir ki, o amelleri sebebiyle onlara cennet vacip olmuştur. Şüphesiz onlar cennet ve mağfiret kazandılar." (193)
- "Geceleri 'Kul huva'llahu ahad' suresini okuyan, Kur'an'ın üçte birini okumuş gibi olur." (195)
- "Lâ ilâhe illa'llah, diyen ateşe atılmaz." (196)
- "Kırk gününü Allah rızası için ayırıp ihlâs ve samimiyetle ibadet eden kimsenin kalbindeki hikmet pınarları dilinden dökülmeye başlar." (196)
- ''Taçlı yatağında kılıçla uyuyordu.Şah'ın ayak seslerini dinledim.Ona sessizce yaklaştı.Rahatsız etmekten veya uyandırmaktan korkar gibi bir hali vardı.İnsan ancak çok sevdiği,sevgiyle birlikte saydığı birine böyle davranırdı.''