Adalet, kılıcını bir adamın boynuna inmek üzere kaldırdığı her seferde, "Ceza yasalarını mutsuzluk nedir hiç bilmeyen kimseler çıkarırmış." diye düşünüyordum.
Hemen hepimiz sabahtan, dünyayı avucumuzda tutarak, yüreğimiz aşka susamış olarak yola çıkarız; sonra, acı deneylerden geçtiğimiz, insanlara, olaylara karıştığımız zaman, farkına bile varmadan, her şey yavaş yavaş küçülür, yığın yığın küller arasında azıcık altın buluruz: İşte yaşam!
Başkalarının mutluluğu, artık mutlu olamayanların avuntusudur.
Zorbaca yasaklar, çocukta bir tutkuyu büyüklerde olduğundan da fazla biler; çocukların yalnız yasak şeyi düşünmek gibi bir üstünlükleri vardır; bu şey onlar için dayanılmaz bir çekicilik kazanır.
Aşk yaşamı yeryüzü yasasının ölümcül bir istisnasıdır; her çiçek ölür; büyük sevinçlerin bir yarınları olursa, kötü bir yarınları olur. Gerçek yaşam bir bunalım yaşamıdır.
"Dile gelmez tanımsız önsezilerin pençesindeyim: onur kırıcı tokalaşmalardan korkuyorum"
"Bizi, bizim onu sevdiğimden daha çok seven kadının ayrıcalıklı olması, bize sağduyu kurallarını sık sık unutturuyor."
" Yalnız şunu iyi bil ki, sana boyun eğerken, dokunamadığım tiksintileri ayaklarımın altına almak zorunda kaldım"
"Hangi şair bize, dudakları ana memesinin acı sütünü emen, gülücükleri sert ve kırıcı bir bakışın yürek yakan ateşiyle bastırılan çocuğum duyduğu acıları anlatacak?"
"Yeni doğmuş bir çocuk olan ben, hangi gururu incitebilirim?"
Cecelia Ahern
Peyami Safa
Lily Prior
Murathan Mungan
Christy Brown
Erol Çelik
Şule Yüksel Şenler
Ercan Kesal
Cengiz Aytmatov
Sarah Jio