- "... çünkü kalabalığın arasından sürülenler, yanlışlığa ve baskıya isyan eden ruhlardır."
- "Gerçek ışık, bir insanın içinden ışıyandır... Gerçek, gecenin karanlığı olmadan görülmeyen yıldızlar gibidir; Güzelliğini hatanın ağırlığını hissedenler dışında kimseye açıklamaz. Gerçek bize günlerimizin neşesini öğreten ve bütün insanlığın bu neşeyi istemesini sağlayan gizli bir duygudur."
- "Onları yargılamıyorum, sadece acıyorum; nefret de etmiyorum, ama etraflarında sadece yalan ve ikiyüzlülük var."
- GÖZ ''Mavi sisin örttüğü vadileri ve dağları görüyorum,'' dedi göz, ''ne kadar da güzeller.'' Kulak dikkatle dinledikten bir süre sonra, ''Nerede bu dağlar? Duyamıyorum,'' dedi. Sonra el konuştu, ''Boşlukta uzanıyorum ama dokunamıyor, hissedemiyorum, bulamıyorum dağları.'' Burun konuştu sonra, ''Dağ yok.Kokusunu alamıyorum.'' Göz bakışlarını çevirdi. Diğerleri gözün tuhaf yanılgısından söz etmeye başladılar. ''Gözün bir derdi olmalı.''
- Yüreğin bir volkansa eğer, avuçlarında çiçekler açmasını nasıl umabilirsin?
- ?İnsanoğlunun gönlü yardımına koşacak birini arar; ruhu içini dökmeyi diler; ama biz tıkamışızdır kulaklarımızı onların feryatlarına, ne duyarız, ne anlarız. Ve ?deli? deriz onlara kulak verip anlamış olanlara, üstelik kaçışırız yanlarından.?
- Bir hayvanı öldürdüğünde içinden şunları geçir: "Seni kesip öldürten güç, günü gelince beni de öldürecek ve ben de senin gibi tükeneceğim."Çünkü seni benim ölümcül ellerime gönderen kanun, beni de daha güçlü bir ele teslim edecek.
- Neşeli olduğunuz zamanlarda gözlerinizi yüreğinizin derinliklerine çevirirseniz, size sevinç veren şey uğruna bir zamanlar kederlenmiş olduğunuzu fark edersiniz.Kederli olduğunuz zamanlarda da yine yüreğinizin derinliklerine bakın, o zaman gerçekte, bir zamanlar sizi mulu kılmış olan şeye ağlamakta olduğunuzu görürsünüz. Aranızdan bazıları, 'Sevinç kederden büyüktür.' bazıları da 'Hayır, keder sevinçten büyüktür.' demektedir.Oysa ben size derim ki, bunlar birbirinden ayırt edilemezler.Daima birlikte gelirler, biri sofranızda yanı başınızdayken, unutmayın ki öbürü yatağınıza uzanmış uyuklamaktadır.
- Neşeli olduğunuz zamanlarda gözlerinizi yüreğinizin derinliklerine çevirirseniz, size sevinç veren şey uğruna bir zamanlar kederlenmiş olduğunuzu fark edersiniz.Kederli olduğunuz zamanlarda da yine yüreğinizin derinliklerine bakın, o zaman gerçekte, bir zamanlar sizi mutlu kılmış olan şeye ağlamakta olduğunuzu görürsünüz. Aranızdan bazıları, 'Sevinç kederden büyüktür.' bazıları da 'Hayır, keder sevinçten büyüktür.' demektedir.Oysa ben size derim ki, bunlar birbirinden ayırt edilemezler.Daima birlikte gelirler, biri sofranızda yanı başınızdayken, unutmayın ki öbürü yatağınıza uzanmış uyuklamaktadır.
- Sizler yasa yapmaktan hoşlanırsınız fakat yasaları çiğnemekten daha çok hoşlanırsınız. Tıpkı okyanus kıyısında oynayan, azimle kumdan kaleler kuran ve sonra kahkahayla onları yıkan çocuklar misali.