Eğer varsa aranızda sadakatsiz kadını yargılayacak olan, kocasının yüreğini de tartsın terazide ve ruhunu ölçülerle vursun ölçüye. İnciteni kınayacak olan varsa, incinenin de ruhuna baksın.

Eğer Tanrı'yı bilmek isterseniz, bilmece çözmeye girişmeyin. Onun yerine çevrenize bakın, O'nu çocuklarınızla oynarken göreceksiniz.

Hayat ve ölüm, tıpkı nehir ile deniz gibi, birdir

Ve kim pişmanlık duymadan ıstırabından ve yalnızlığından ayrılabilir ki?

"Bu hep böyledir, sevgi kendi derinliğini bilmez ayrılık vakti gelip çatana kadar."

Kederli olduğunuz zaman yine yüreğinize bakın göreceksiniz, aslında, bir zamanlar neşe kaynağınız olan için ağlamaktasınız.

Ne gariptir ki toplum olarak, aklı yavaş olana değil de ayağı yavaş olana, yüreği kör olana değil de gözü kör olana acırız.

"Günümüzde evlilikler, denetimi genç erkeklerin ve ailelerin elinde olan bir oyuna dönüştü. Çoğu ülkede genç erkekler kazanırken aileler kaybediyor. Kadına alınıp satılan ve bir evden diğerine taşınan bir eşya gözüyle bakılıyor. Zamanla kadının güzelliği soluyor ve karanlık bir köşeye terk edilen eski bir mobilyaya dönüyor."

"Kısır bir kadın her yerde küçük görülür çünkü erkeklerin çoğunun arzusu gelecek kuşaklar aracılığıyla kendilerini ölümsüzleştirmektir."

"Doğulu ulusların insanları bunlar gibilere -aç gözlülükle kendi ülkelerini yıkıma sürükleyen ve demirden elleriyle kendi komşularını ezen çakallara ve kasaplara- güvenir."