- İnciteni kınayacak olan varsa ,incinenin de ruhuna baksın... (syf/23) Ve siz adil olmaya özenen yargıçlar.Cismen namuslu ama ruhen hırsız olana ne hüküm verirsiniz?Cismen katleden ama ruhen maktul olana ne ceza kesersiniz? (syf/23) Onlar sizin sayenizde gelir ama sizden değildir.Sizinle birlikte olsalar da size ait değildir.Onlara sevginizi verebilirsiniz ama düşüncelerinizi değil... Zira kendi düşünceleri var onların.Onların bedeblerini barındırabilirsiniz ama ruhlarını değil...Çünkü ruhları geleceğin evinde,sizin düşlerinizde bile ziyaret edemeyeceğiniz o yerde yaşar. Konuştuklarınızın çoğunda ,düşünce yarı yarıya katledilir.Çünkü enginlerin kuşudur düşünce ,kelimelerin kafesinde kanatlarını açsa da uçamaz.
- "Büyük adamın iki kalbi vardır; biri acı çeker, diğeri ümit eder...."
- Ama Lübnanlılar sessiz kaldı çünkü ölüler konuşamaz.
- Gerçekte biz kendi kendimizle konuşuruz; ama ara sıra diğerleri de bizi işitebilsin diye sesimizi yükseltiriz..
- Bilgi ekmeği vadilerdeki taşlardan daha bolken sizin ruhlarınız açlıktan iki büklüm oluyor, yemiyorsunuz. Kalpleriniz susuzluktan büzülmüşken ve hayat pınarları evlerinizin etrafındaki su kanalları gibi akıyorken, siz niçin içmiyorsunuz?
- Biz ağlarız çünkü dulun perişanlığını, yetimin bedbahtlığını görürüz. Sizler gülersiniz, çünkü altının parlayışından başka bir şey görmezsiniz. Biz fakirin inleyişini, düşmüşün feryadını işittiğimiz için ağlarız. Siz kadehlerin çın çın seslerinden başka bir şey duymadığınız için gülersiniz.
- (Ey gece) Senin karanlığında şairlerin duyguları gezindi, omuzlarında peygamberlerin kalpleri yüceldi, saç örgülerinin arasında bilgelerin zekâları silkindi. Sen şairlerin hocası, düşünürlere öğüt verensin.
- Biz sizin yollarınıza güller döşeriz, siz bizim yollarımıza dikenler serpersiniz; gülün yaprakları ile dikenleri arasinda ise hakikat uyur.
- Biz sizin yollarınıza güller döşeriz, siz bizim yollarımıza dikenler serpersiniz; gülün yaprakları ile dikenleri arasinda ise hakikat uyur.
- Biz hüznün çocuklarıyız ve hüzün âleme hayır ve bilgi yağdıran buluttur. Siz sevinçlerin çocuklarısınız, sevinçleriniz ne kadar yükselirle yükselsin sonuçta rüzgarların yıktığı dumandan direkler gibidir.