- İlginçtir ki; en yakınımızda olanlar hayatımızı en çok karıştıranlar ve en çok karışanlardır...
- Hayat güzelim, güzel bir şarkıdır; bazılarımız sadece tek nota çıkarabilirken diğerleri bir senfoni çalabilir...
- Dağ üzerindeki için değil de, uzaktan bakan için daha görkemli değil midir..?
- Günlerden bir gün "Güzellik" ve "Çirkinlik" dalgaların kıyıya ulaştığı bir deniz kenarında karşılaştılar."Hadi denize girip yıkanalım" dediler birbirlerine. Elbisleerini çıkarıp denize girip yüzdüler. Sonra, "Çirkinlik" sudan çıkarak "Güzelliğin" elbiselerini giydi ve gitti. Daha sonra "Güzellik" çıktı sudan, fakat elbiselerini bulamadı. Kendini çıplak hissedip utandı ve mecburen "Çirkinliği" orada kalan elbiselerini giydi ve kendi yoluna gitti. Ve o gün bugündür insanlar "Güzellikle Çirkinliği" birbirine karıştırılar. Ama yine de "Güzelliğin" yüzünü önceden görmüş olanlar elbisesine rağmen onu hemen tanırlar. Ve yine "Çirkinliği" yüzünü önceden görenler elbisesi onu saklamaya çalışsa da onu tanırlar...
- Uzundu surları arasında geçirdiğim çile günleri , uzundu yapayalnız geceler; kim çile ve yalnızlığını geride bırakabilir ki içi sızmadan?
- Fakat eğer korkularımızdan sadece Aşkın huzurunu ve hazzını aramaksa muradınız... o zaman çıplaklığı örtüp Alaşkın harman yerinden çıkın daha iyi. Girin güleceğiniz ama doyasıya gülemeyeceğiniz, ağlayacağınız ama bütün gözyaşlarınızı dökemeyeceği O mevsimsiz dünyaya.
- Sonra zengin bir adam dedi ki, bize Vermekten söz et. O da yanıtladı : malınızdan mülkünden verdiğinizde pek fazla birsey vermiş sayılmazsınız. Gerçekten vermek kendinden vermektir.
- Sevinciniz maskesinden sıyrılmış kederinizdir.
- Gerçekte bedenin rahata düşkünlüğü ruhun tutkusunu öldürür, sonra da onun cenaze Alayının ardından sırıtarak yürür.
- Keşke güneşe ve rüzgara teninizi daha fazla açıp da onları daha az giysiyle kucaklayabilseydiniz. Çünkü hayatın soluğu gün ışığında, eli ise rüzgardadır.