Neredeyse, beyaz bir at üzerinde, başımda defne çelengiyle dünyanın orta yerine çıkıveriyordum. Kendimi hiçbir zaman ikinci derece bir rolde göremiyordum. Gerçek hayatta en sonuncu kademeye isyansız katlanabilmem bu yüzdendi. Ya kahraman ya da çamurdan; ikisinin ortası yoktu.
Daima ufak bir olayın bile her şeyi kökünden değiştirmesini bekleyip durmuşumdur.
Sevginin bulunmadığı yerde aklı da arama.
Karı-koca kavgalarını öz analarından bile saklamalı, birbirlerinden şikayet ederek kimseden hakemliğini istememelidirler. Her müşkülü kendi aralarında halletmeleri lazımdır.
İnsan önce kendisi yaşamayı öğrenmeli, ondan sonra başkalarını kınamaya kalkışmalıdır!
Kolay elde edilmiş bir saadet mi, yoksa insanı yücelten ıstırap mı daha iyidir?
Derin anlayışınızla övünüyorsunuz, bir yandan da ikirciklerle dolusunuz; kafanız işlediği halde yüreğiniz kötülük batağına gömülmüş; oysa yüreği temiz olmayanın anlayışı da kıttır. Ya o küstahlığınız, sırnaşmalarınız, kırıtmalarınız! Yalan, yalan, hepsi yalan! (Dostoyevski Yer Altından Notlar Kitabı'ndan)
- En önemlisi de kendimi her davranışımda suçlu bulmamdır, daha kötüsü, değişmez yasaların bir sonucuymuş gibi suçsuzken bile kendimde bir suç aramamdır. Bunun birinci nedeni, çevremdekilerden daha akıllı olmamdır herhalde. (Her zaman kendimi çevremdekilerden akıllı bulur, hatta inanmazsınız, bundan dolayı utanırdım. En azından kimsenin yüzüne açıkça bakamaz, bakışlarımı kaçırırdım.) Suçlu olmamın ikinci nedeni ise, gönlü yüce (alicenap) bir insan da olsam, bunun yararsızlığını görerek üzüleceğimi anlamamdır. Herhalde gönlü yüceliğimi hiçbir yerde kullanamazdım.
- Belki de normal adamın aptal olması kaçınılmazdır. Belki de böyle olmasının ayrı bir güzelliği vardır.
- Belki de normal adamın aptal olması kaçınılmazdır. Belki de böyle olmasının ayrı bir güzelliği vardır.
Yılmaz Erdoğan
Michael Ende
Daniel Klein
Grigory Petrov
Heinrich Böll
Italo Calvino
Lev Nikolayeviç Tolstoy
Tezer Özlü
Okay Tiryakioğlu