- ...beş yaşında bir çocuğu nasıl öldürdüğünü , onu önce bir oyuncakla nasıl aldattığını , boş bir odunluğa götürüp sonra nasıl kestiğini anlatmıştı.
- Burası, kelimenin tam anlamıyla cehennemdi, kapkaranlık bir yerdi! Ama kimse tutukevinin iç düzen ve geleneklerine karşı koymaya cesaret edemiyordu.
- Cinayetlerini sanki kendiliklerinden değil de , niçin yaptıklarını bilmeyerek , humma halinde veya bir duman içerisindeymiş gibi işlerlerdi.
- Hepsi de küfür ustasıydı, ince anlamlı, ustaca küfrederlerdi. Küfür tutuklular arasında, bir tutku haline gelmişti.
- Aşağılayan küfürlerin söz kısmından çok bunların belirttikleri düşünceyle aşağılamaya çalışırdı. Böyle küfürler daha ince, daha zehirli olurdu. Bitmez tükenmez kavgalar , bu sanatın daha fazla gelişmesi için bire birdi.
- Hiçbir kocakarı bu canavarların bazıları kadar kocakarılık edemezdi.
- Ancak en korkunç, en anormal eylemlerin , en korkunç, en canavarca öldürme olaylarının, tutukevinde , kontrol edilemeyen , çocukça kahkahalar arasında anlatıldığını duydum.
- Avluda uzunluğuna , üstü tahtalarla örtülü bir lağım vardı. Ceset bu çukurun içindeydi. Giyinik , derli toplu bir haldeydi. Ak saçlı kafası kesilmiş ve yerine konmuştu.
- -Sen mi pataklıyordun beni? Beni pataklayacak adam daha dünyaya gelmedi. Bir kere pataklayan oldu. O da kara toprağın altında yatıyor. Haberin var mı?
- Zevk için kavga edilebileceğini , bunun bir eğlence, hoş bir idman , keyifli bir iş olabileceğini önceleri aklım almıyordu.