Ay ne kadar kaybolsada, günün birinde yine parlayacaktır. Köyümde böyle derdik biz.
Dehşet, ondan yana bir derdinizin olmadığını kendinize hatırlatmak için aldığınız bir dozluk bir şeydir.
İki yük birden taşıdığımı fark etmiştim, birisi dehşetti diğeri ise umut.
Hikayelerimiz bizim anlatıcılarımızdırlar.
Benim dünyamda ölüm insanın peşinden gelir. Sizin dünyanızda kendinizi mahvetmenizi kulağınıza fısıldar.
Uygar bir ülkede sizi bir tuşu tıklatarak öldürürler. Öldürme işi çok uzakta yapılır; krallığın kalbinde, bilgisayarlar ve kahve fincanları ile dolu bir binada.
Ölürken yara izi olmaz. Yara izi ''ben kurtuldum'' demektir.'' (sayfa 21)
''Beynimin böyle korkunç ayrıntılarla dolu olmamasını dilerdim. Sadece ayakkabılar ve kırışık gizleyici kremlerle ilgilenen bir kadın olmayı isterdim.'' (sayfa 135)
-Benim ülkemde çiçek yoktur. - Aaaa! Neden? -Keçiler çiçekleri yer. -Hay Allah, çok üzüldüm. -Üzülme, biz de keçileri yiyoruz zaten...
Eğer yüzün hayatın ağır tokatları ile şiştiyse, gülümse Ve şişman bir adammışsın gibi davran. NİJERYA ATASÖZÜ
Jiddu Krishnamurti
Charles Baudelaire
Sinan Sülün
Sezai Karakoç
Jose Rodrigues Dos Santos
Ahmet Şerif İzgören
Doğan Cüceloğlu
Kürşat Başar
Jose Saramago
Ahmet Ümit