- "Araba kullanmıyorum artık. Dün gece arabamı iskeleden aşağı ittim, tek bir şeyr pişmanım." "Neye?" "Lanet şey aşağı yuvarlanırken içinde olmadığıma."
- Sırf dövülmek adına dövülüyor insanlar, mahkeme salonları sonun önceden yazıldığı yerler, gerisi vodvil. İnsanlar sorgulanmak üzere odalara alınıyor ve ya yarı-insan çıkıyorlar dışarı ya da insanlıktan tamamen çıkmış, devrim isteyenler var, biliyorum, ama isyan sonrasında yeni hükümetinizi bir kurduğunuzda bakarsınız ki yeni hükümetiniz eski Baba'nızdır yine, yüzüne bir maske geçirmiştir sadece.
- İçinde bulunduğun kalıp seni reddederse yapabileceğin tek şey yeni bir kalıp bulmaya çalışmak ya da çalışmaya başlamaktır. Son yeni kalıbın da seni istemediğini fark edersenneden bir yenisi olmasın? Herkesin mutlu olma biçimi farklıdır.
- DAKTİLOYU TERKETMRK SİLAHINI TERKETMEKTİR, FARELER ETRAFINI SARIVERİR. Camus'nün kalemi akademilerde konferans vermeye başladıktan sonra sustu, vaaz verere başlamamıştı Camus, yazarak başlamıştı; trafik kazasından çok önce ölmüştü zaten.
- Gidip kafesteki kırmızı kanaryama baktım. Üzerindeki boya yer yer dökülmeye başlamış, alttan hayvanın doğal sarı rengi çıkmıştı. Şirin bir kuştu aslında. Bir süre birbirimize baktık. O anda kuş "ciirk" diye bir ses çıkardı ve nedendir bilmem, bir an için keyfim yerine geldi. Aslında çok küçük şeyler bile kendimi mutlu hissetmeme yetiyordu. Ama bütün mesele, bu küçük şeyleri şu kocaman boktan dünyanın içinden bulup çıkarmaktı.
- Gülün gölgesinde
- Hiç çalışmıyorsun. Bütün gün yalakalık edip radyoya konuşuyor Ve içiyorsun Ve sakalın var ve sürekli sırıtıyorsun Ve odana kadın Getiriyorsun Ve saçını asla taramıyorsun Ve ayakkabılarını boyamıyorsun Ve gömleklerin kırışık Neden gitmiyorsun? Komşuları Mutsuz Ediyorsun, Lütfen git ve hepimizi Mutlu et!
- Aslına bakarsan bütün insanların hayatı beklemekle geçiyordu. İstedikleri bir şeyin gerçekleşmesini ya da bir gün geberip gitmeyi bekleyip duruyorlardı. Markette tuvalet kağıdı satın almak için kuyrukta bekliyorlardı. Bankadan para çekmek için kuyrukta bekliyorlardı. Ve eğer paraları yoksa, daha uzun kuyruklarda beklemeleri gerekiyordu. Önce uykunun gelmesi için, sonra da uyanmak için bekliyordun. Önce evlenmek için, sonra da boşanabilmek için bekliyordun. Önce yağmur yağması için, sonra da yağmurun durması için bekliyordun. Yemek yemek için bekliyordun, sonra tekrar yemek için yeniden bekliyordun. Bazen de bir sürü delinin arasında "acaba bende mi onlardan biriyim ?" diye merak ederek bir psikoloğun muayenehanesinde bekliyordun.
- Saroyan bütün parasını at yarışlarında kaybetti. Fante pokerde, Dostoyevski rulette. Ve son meteliğinle oynamıyorsan para değildir asıl mesele.
- Kazanmak ya da kaybetmek umurumda değil, tek istediğim oynamak.