- "Benim günlerden beklediğim kadar Günler de benden bir şeyler bekler Fakat heyhat Benim günlere verdiklerimi Onlar bana Asla veremeyecekler."
- ?Seni tanıyamıyorum artık derken ne kadar da haklıydın. Ben de seni sevdikten sonra kendime hiç rastlamadım.?
- Araya giren mesafeler, saman alevi misali gelgeç sevdaları silip götürürken, kor ateşe özdeş aşkları daha da harlandırır.
- ....çok fazla şey susuluyordu sesleri halen kulaklarımda ...
- İyiyle kötüyü, siyah ve beyaz gibi, keskin çizgilerle kim ayırabilmiş ki? Siyahın içinde biraz beyaz, beyazınkinde de siyah yok mudur? Hem yaşamın başka renkleri de var. Sorun,onları görebilmek ya da siyahla beyaz arasında çakılı kalmakta. Bu aşamayı gerçekleştirmeyi başaranlara "mutlu insan" diyorlar.
- "Bir fotoğraf karesi düşünün . Tüm kareleri pırıl pırıl,canlı mı canlı renkleriyle yüzünüze gülüyor.. Bir tek kare karanlıkta kalmış...Onun için tüm fotoğrafları yakmaya değer mi?" Bu kadar basit demek. Sessiz kalmak, onu onaylamak olacak.Buna dayanamam. "Ama bir tek kare var ya..."dyorum."Diğerlerini de karaya bulayacak güçteyse eğer ,görülecek tek bir fotoğraf kalmaz ortada."
- Dansımız bitti! Sonsuza dek susturuyorum orkestrayı..
- Düşünmek ayrı şey, duymak ayrı...
- Benimkiler bir bütünün parçaları. Düşündüğüm gibi duyarım ben.
- Çevreye karşı! Başkalarının görüşü bu kadar önemli mi? Biz içimizde yalnızca arkadaşlık yaşarken, dışarıya berabermişiz görüntüsünü vermek niye?