- Sabahları hasta uyanmanı istiyorum , hastaysan eger yaşıyarsun demektir...
- Ama kimse yazdıklarımı sabırla okuyup, dinlemez
- Profesör, bilgisinden aşırı emin, bir kumandan gibi. Gencecik, dinamik asistanları saygıdan da öte bir ürkeklik içinde, peşindeler. Hoca'nın ciddiyetinden yüzünden düsen bir parça -Herhalde bilim icabı!- Burçak'ın ödü kopuyor, geleceği saatlerde. Bizi ayrı bir korku sarıyor, ilaçları ne zaman, nasıl alacağını sorarken... Nitekim, bir gün demez mi, -Ben çocuğunuzu tedavi edemeyeceğim, efendim -Neden? Ne oldu? -Gözlerinizdeki endişe... -Efendim? -Kaygılı bakışlarınız beni rahatsız ediyor... Ya işte böyle... Ölümle savaşırken endişeli bakış bile yasak. Vah benim 'özgür' ülkemin insanları. Vah ki vah!.. Derin bilgi ve sınırsız insan sevgisi bu olsa gerek. Hipokrat yemini filan da cabası. Neyse...
- Sayfa 118
- HAYAT BU Hayat mutluluk değildir. Hayat tatil değildir. Hayat her şeydir. Hayat üzüntü değildir. Hayat aşk değildir. Hayat eğlence değildir. Hayat bunalım değildir. Hayat iş.ders değildir. Hayat sex değildir. Hayat zirve değildir. Hayat para değildir.
- Onu seviyorum. Onunla her şeyimi ama her şeyimi paylaşabilirim.Ölümü bile.
- Ona kızgınım ve beni unutmasından korkuyorum. Umarım unutmamıştır. Çünkü ben onu unutmadım ve unutmayacağım. O farklı biri. Ya bir şeytan, ya şeytan tüyü var ya da bilmiyorum... Ya da ben ona aşığım. Tanrım beni seviyor olsun ve beni unutmasın lütfen. S:247
- Neden hepimiz hayatı dolu dolu yaşamak yerine, hayatı monoton bir şekilde yaşıyoruz. Eğer yaşamak buysa biz yaşamıyoruz. Muhakkak bir şeylerin elimizden kayması ve acı günler mi yaşamamız gerek sanki? Bunlar ders olmadan anlayabilsek yaşamın değerini, her şey daha güzel olurdu. S:245
- Sabahları hasta uyanmanı istiyorum, hastaysan eğer, yaşıyorsun demektir.
- Sabaha değin Oturup bekliyorum Karanlıkta Başına Karanlık şeyler Gelmesin diye.