- Bugün bize anlamsız görünen bir takım inançlar ve özellikle mitoloji, eski zamanların insanları için çok önemliydi. Bir bilimsel açıklaması olduğu için bugün üzerinde bile durmadığımız pek çok konu ve olay eskiden mantıklı düşünmeye çalışan insanların önünde dağ gibi yükselen engellerdi. Gerçeği anlama ve açıklama girişimleri de bir süre sonra yine inançlara dönüşüyor, zamanla katılaşan inançlarda mantıklı düşüncenin önüne yine bir engel olarak dikiliyordu. 19
- İyilere kötülere yabana Yakınlara eşe dosta düşmana Hem erdemlilere hem suçlulara Aynı gözle bakabilen ermiştir (9) 125
- Günah bir zamanlar pazar okulunda kıkırdamaktı. Şimdi uyluklarımızın arasındaki arzuydu. 48
- Aşk öyle büyük bir duygu ki, hiçbir şey yokken o vardı ve hiçbir şey kalmadığı zamanda o bulunmaya devam edecektir. O gerçeğin köprüsü, ilk ve son olan şeydir.
- Ayağa kalktım dersi anlattım. Yine dinledin beni, masumca oturduğun o sıradan. Seni kaldırdım tahtaya. Her zamankinden farklı bir ifaden vardı. ?Kalkmak istemiyorum!? dedin. İnanamadım küçüğüm. Beni çiğneyip geçmene inanamadım. Sinirlendim, tekrar söyledim adını, ?tahtaya kalk!? Gözlerin doldu, ama kalkmadın. Ne acı ki gururuma yenildim. Ben, her şeyi anlayan öğretmenin ben; yokluktan üşüyen onurunu hissedemedim. Kalktın; evet kalktın; bir damla düştü gözlerinden yanıma geldin, gözlerime baktın. Israr etmesem konuşmayacaktın biliyorum. Usulca yaklaştın, kulağıma fısıldadın. Hâlâ kulaklarımda o sözün ?Öğretmenim, ayakkabılarım yırtık, çoraplarım gözüküyor. Arkadaşların görmesinden utandım; o yüzden kalkmadım??
- Unutmayacağım oğlum, söz veriyorum, unutmayacağım! Hani, bir kuru ekmek atamasam da, okşayamasamda enseni, bakmasanda gözlerimin içine, sallamasanda kuyruğunu, unutmayacağım. Bir de sizi unutmayacağım. Yüreğimin en derin yerlerinde sakladığım; önlüksüz, pancar yüzlü, kırpık saçlı çocuklarım. Sen ihtiyar delikanlı Mecit amcam! İkinci babam, muhtarım Cemil. Nice ismini sayamadigim, çayını ayranını içtiğim; ekmeğini, yemeğini yediğim İşkınlı halkı.
- "Simurg'un kanatlarında telaş... Uçsuz bucaksız sema. Ufuk... Yine ufuk... Yine ufuk... Benden bir parça al yanına Bir aşk, bürünür, bir dua... Uc ucabildigincr kuşum, Seninleyim daima! Hazıra 1998
- "Yollar benim umudumdur, Yolları kapatmayın. Yağmayın yollarıma Durun kar taneleri..." Evet, yolları kapatmayın diye haykırdıkca, ağıtlar yaktikca karşı koyuyordu kar taneleri isyan edercesine... Oysa ki kapatmıştı yolları, o da düşmek istemiyordu ya yeryüzüne, ama sıkılmışti belki de dolaşmaktan, karanlıklari aydınlatmak istiyordu , bilemezdi ya aydınlıklari kararttigini, umutları korelttigini, yürekleri burktugunu ve imkansızliklara yol açtığıni...
- Bu ilginç değil mi? Hem yaşamaktan hem de ölmekten korkuyorum.
- Ben ölmek isterken, annem benden odamı toplamamı nasıl isteyebilir? Kendi ruhumla bile yalnız kalamaz mıyım?