- Cihan'la aralarında her şeye rağmen bir benzerlik var mıydı? Bir ayrıntı, ama devasa bir ayrıntı: İkisi de çocuk istemiyordu. Cihan, bir döl taşıyıp karnını şişiremeyeceğine karar vermiş ve bu konuyu kestirip atmıştı. Hayyam da, taptığı bu Suriyeli şairin, Ebülâla'nın vecizesini benimsemişti: "Beni dünyaya getirenin günahını çekiyorum, ben bu acıyı kimseye çektirmeyeceğim."
- "Sözler, ister iyi, ister kem olsunlar, oklara benzerler; suruyle atarsın içlerinden biri hedefi vurur." Syf.88
- "İşlerin iyi idaresi insanın kendini unutup sadece başkalarıyla, özellikle de en muhtaç durumdakilerle ilgilenmesini gerektirir; oysa iktidara gelmek için insanların en açgözlüsü olup kendinden başka hiçbir şeyi düşünmemek, en yakın dostlarını bile ezmeye hazır olmak lazım." Syf.93-94
- Hayat yangına benzer. Oradan geçen alevleri unutur, rüzgâr külleri üfürür yaşamış olan insandır.
- Ben bugün dinin her yere sokulmasına ve her şeyin onunla gerekçelendirmesine öfkeleniyorum. Böyle giyiniyorum, çünkü dinim böyle istiyor. Şunu veya bunu yiyorum, çünkü dinim böyle istiyor. Arkadaşlarımı terk ediyorum ve hiçbir izahat verme ihityacı duymuyorum, çünkü dinim çağırıyor. Dini her işe karıştırıyorlar ve ona hizmet ettiklerini sanırken, aslında kendi ihtirasları veya kendi delice hevesleri için dini kullanıyorlar. Din elbette önemli, ama aileden, arkadaşlıktan, sadakatten daha önemli değil. Ahlakın yerine dini geçiren insanların sayısı durmadan artıyor. Sana caiz olandan ve olmayandan, mübahtan ve mekruhtan söz edip sözlerini alıntılarla destekliyorlar. Bence neyin dürüstlüğe veya adaba uygun olduğuyla uğraşsalar daha iyi ederler. Bir dinleri olduğu için ahlaka ihtiyaçları kalmamış gibi davranıyorlar.
- "Ölmek , öldürmekten daha önemlidir. Kendimizi savunmak için öldürüyor, ama insanları ikna etmek, kazanmak için ölüyoruz. İnsan kazanmak bir amaç, kendini savunmak ise sadece bir araçtır." Syf. 131 "Haşşaşinlerin başvurduğu tek uyuşturucu son derece bağnaz bir imandı. Öğretilerin en katısı, örgütlerin en etkilisi, görev dağılımlarının en sıkısı tarafından sürekli pekiştirilen bir iman. " Syf.133 "Ama hepsinden önemlisi, müridin ölüme meydan okuyabilmek için gerekli inancı kazanması; taşkın kalabalık tarafından canı alındığı anda şehitlik mertebesi sayesinde önünde kapıları derhal ve ardına kadar açılacak bir cennet iman etmesidir." Syf.134 (19.bölüm )***
- "Hiçbir sultan benim kadar mutlu, hiçbir dilenci benim kadar mutsuz değil." Ömer Hayyam Syf.154
- "Kuşatılmış bir kentte bulunmanın hastalıklı bir keyfi de vardır, bir yandan barikatlar yükselirken diğer yandan insanlar arasındaki engeller ortadan kalkar, erkekler ve kadınlar ilkel kabile hayatının zevklerine yeniden kavuşurlar." Syf.174
- "Uykusuz geçen gecelerin düşünceleri inatçı olur. " Syf.266
- Pusulasız bir hâlde girdik yeni yüzyıla.