"Sana en değerli kitabımı verebilirdim; dünyanın malına sahip birine bile eski bir kitap armağan edilebilir."

"Hem zaten geleceği kuran, geçmişe dönük özlemlerimiz değil de nedir?"

"Ama bir çocuk doğduğundan beri sevilmediğini hissettiyse,tamamen yanılıyor olamaz"

"Siz de takdir edersiniz ki bir isim bembeyaz bir sayfa olmalıdır ki, kişi ömrü boyunca yazabileceği ne varsa yazsın."

"Bir başkası olsa, derler ya, "İçini döktüğü için"rahatlardı, ben rahatlamadım! Öfkeliydim, kendime karşı öfkeliydim, bana hep böyle olur. Kelimelerin tadını unutacak kadar uzun süre susarım ve birden bent yıkılır, içimde ne varsa, tuttuğum ne varsa boşaltırım, bitmez tükenmez bir gevezelik başlar; daha çenemi kapamadan pişman olmuşumdur bile."

"Babam Türk, annem Ermeniydi; felaketlerin ortasında el ele tutuşmalarını sağlayan,düşmanlığı beraberce reddetmeleriydi"

"Doğrudur, içimde gömülü olan bazı şeyleri, o gece ona söylerken keşfettim."

"O güne dek hayatta çok değerli bir ortağım olarak gördüğüm hafızam, birdenbire düşmanım kesilmişti, Ah bir susturabilseydim onu ya da boşaltabilseydim, bembeyaz bir sayfa açabilseydim."

"Sevdiğimiz biri öldükten sonra bir an gelir, görüp duyduğumuz her şeyin sadece bir kabus olmasını hayal etmez miyiz?"

"Kardeşin Salim.. Doğduğu güne lanet olsun" "Deme öyle!" "Niye demeyecekmişim? Benim etimden benim kanımdan olduğu için mi? İçimi kemiren bir ur olsa onu da mı seveyim etimdendir, kanımdandır diye?