- Nasıl ayırmalı onları? İnsanları ve saçmalıklarını?
- Açık görüşlülüğe gereksinimim var. Evet, her şey basit. İnsanlar karıştırıyor işleri. Masal anlatmasınlar bize. İdam mahkumu için '' Topluma borcunu ödeyecek '' demesinler. '' Kafası kesilecek '' desinler.
- 'İnsanoğlunun çıkarları karşısında Tanrı'nın bir ağırlığı kalmıyordu' (sayfa 30)
- 'Ne çıkar, insan her şeyi kabul ettikten sonra? Birbirine benzeyen, gene de farklı üç yazgı söz konusu. Ölüm herkesin başında, ama herkesin ölümü kendine göre. Olsun, güneş gene de ısıtıyor kemiklerimizi.' (Sayfa 38)
- 'Yokluğun belirli bir noktasında, hiçbir şey hiçbir şeye götürmez olur, ne umut, ne umutsuzluk köklü görünür, tüm yaşam tek bir imgede özetlenir.' (sayfa 46)
- Böyle işte, dünyanın derin anlamını duyar gibi olduğum her seferde, onun basitliği şaşırttı beni hep.' (Sayfa 45)
- 'Yaşıyor muyum, yoksa anımsıyor muyum bilmiyorum artık' (Sayfa 47)
- 'Büyük yüreklilik, ölüme olduğu gibi ışığa da gözlerimizi kırpmadan bakabilmektir. Sonra, insanı yiyip bitiren yaşama aşkından bu gizli umutsuzluğa götüren bağı nasıl anlatmalı'' (Sayfa 70)
- "Çelişkin bir biçimde, kendileri için bir yaşama nedeni olan (yaşama nedeni denilen şey, aynı zamanda çok güzel bir ölme nedenidir de) düşünceler ya da düşler uğrunda ölüme giden başka insanlar görüyorum."
- "İnsan sırf kendini öldürmemek için uydurmuştur Tanrı'yı. İşte bugüne kadar gelen evrensel tarihin özeti."