"Kendimi bu gibi düşüncelere kaptırmakla iyi yapmıyordum, çünkü sonradan o kadar çok üşüyordum ki, battaniyemin altında dertop oluyordum. Kendime engel olamıyordum, dişlerim birbirine çarpıyordu."
"insan bilmediği şeyler hakkında daima abartılı düşüncelere kapılır. Halbuki tersine her şeyin çok basit olduğunu görmekteydim."
"Annem hep insanın tam anlamıyla mutsuz olamayacağını söylerdi. Gökyüzü renklenip de yeni bir gün hücreme sızdığı zaman, ona hak veriyordum."
"Fakat herkes bilir ki hayat, yaşanmak zahmetine değmeyen bir şeydir. Aslında otuz ya da yetmiş yaşında ölmenin önemli olmadığını bilmez değilim; Çünkü her iki durumda da gayet doğal olarak başka erkeklerle başka kadınlar yine yaşayacaklar ve bu, binlerce yıl devam edecektir."
"Şimdi ya da yirmi yıl sonra olsun, ölecek olan hep bendim. O anda yapmakta olduğum muhakemede beni bir parça rahatsız eden şey, yirmi yıl daha yaşamak düşüncesinin içimde yarattığı o korkunç hamleydi."
"İnsan madem ki ölecektir, bunun nasıl ve nerede olacağının önemi yoktur, apaçık bir şeydir bu."
''Tersine, onsuz edemeyişim, onun beni herkesle bir etmesi ve olduğumdan başka türlü olmaksızın herkesle bir düzeyde yaşatmasıdır.''
?'Ama, ben doğuştan içimde taşıdığım bir sezgi ışığına bağlıyım. Bu sezgi ile insanlar binlerce yıldır yaşamı en büyük acılar içinde bile sevmesini bilmişlerdir.''
Ama biliyor musunuz niçin ölülere karşı hep daha dürüst ve cömertizdir ? Nedeni basittir ! Onlara karşı yükümlülüğümüz yoktur . Özgür bırakır bizi onlar , zamanımızı rahatça kullanabiliriz , saygıyı boş zamanlarımızda kokteylle sevimli bir metres arasına koyabiliriz . Bizi bir şeye yükümlü kılarlarsa , belleğe yükümlü kılar onlar, bizimse belleğimiz zayıftır. Dostlarımızda sevdiğimiz , taze ölüdür , acılı ölü, heyecanımız , eninde sonunda KENDİMİZ !!!! Sayfa: 28
Bir adam tanıdım , Kafasız bir kadına yaşamının yirmi yılını verdi , her şeyi feda etti ona , dostlarını , emeğini , dürüstlüğünü bile , ama bir akşam , kadını hiç sevmemiş OLDUĞUNU anladı . Canı sıkılıyordu hepsi bu , insanların ÇOĞU gibi canı sıkılıyordu . Böyle karmaşa ve dram dolu bir yaşam yaratmıştı kendine . Bir olayın olması gerek , insan bağlantılarından çoğunun açıklaması işte bu . Bir olayın olması gerek , hatta aşksız bir köleliğin , hatta savaşın yada ölümün bile . O halde YAŞASIN ÖLÜ GÖMME TÖRENLERI !!!! Sayfa;31
Rainer Maria Rilke
Buket Uzuner
Mehmet Rauf
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Tarık Tufan
Katharine Burdekin
Desiderius Erasmus
Andre Gide
Kahraman Tazeoğlu
Elif Şafak