- Ruhum, ölümsüz yaşamın ardından koşma, olanaklar alanını tüketmeye bak. PİNDAROS
- Devrim yaparken yelpaze sallanmaz.
- Büyük yüreklilik, ölüme olduğu gibi ışığa da gözlerimizi kırpmadan bakabilmektir.
- Yolculuğun değerini oluşturan şey korkudur.
- Ölüm herkesin başında, ama herkesin ölümü kendine göre. Olsun, güneş gene de ısıtıyor kemiklerimizi.
- Cennetlerin yalnızca yitirilmiş cennetler olduğu doğruysa, bugün içimden çıkmayan şu hoş ve insandışı şeyi nasıl adlandırmalıyım, bilmiyorum. Bir göçmen yurduna döner. Bense, anımsıyorum. Alay, katılık, her şey susuyor, işte yurduma dönmüştüm.
- Durmamacasına mutluluğu düşünmek istemiyorum. Böylesi çok daha basit, çok daha kolay. Öyle ya, unutuşun ta dibinden kendime doğru çektiğim bu saatlerden, arı bir coşkunluğun, sonsuzluğa asılmış bir dakikanın el değmemiş anısı kalmış her şeyden önce. Bende gerçek olan yalnızca bu, bense bunu hep iş işten geçtikten sonra anlıyorum.
- O zaman kendimi vererek seviyorsam, yalnız aşk bizi kendimize getirdiğine göre en sonunda kendi kendimdim.
- Bir gün bana ?Yaşamak öylesine güç ki!? demişlerdi. Söylenişi de aklımda. Bir başka kez de biri ?En kötü yanlış acı çektirtmektir,? diye mırıldanmıştı. Her şey bitti mi yaşam susuzluğu sönmüştür. Bu mudur mutluluk dedikleri? Bu anılar boyunca ilerlerken her şeye aynı sessiz giysiyi giydiririz, ölüm de renkleri soluk bir tuval gibi görünür. Kendi kendimize döneriz. Sıkıntımızı duyarız, böyle daha çok hoşlanırız kendimizden. Evet, mutluluk belki de budur, acımalı mutsuzluk duygumuzdur.
- Yoksullukta bir yalnızlık vardır, ama her nesneye değerini veren bir yalnızlık. Zenginliğin belirli bir noktasında, gökyüzü de, yıldızlarla dolu gece de doğal varlıklar gibi görünür. Ama basamakların dibinde, gök tüm anlamını yeniden kazanır: paha biçilmez bir Tanrı armağanı. Yaz geceleri, içlerinde yıldızlar hışırdayan gizlemler!