- Sırtımdaki mermi deliğinden içime ince bir hava aktığını hissediyorum.
- Hayat sıkıcı ve anlamsız. Büyük umutlarla başlıyoruz, sonra çuvallıyoruz. Hepimiz bi gün büyük sorulara cevap bulamadan öleceğimizi keşfederiz. Hayatımızın gerçeğini farklı biçimlerde yorumlayacak dolambaçlı düşünceler geliştiririz, bedenimizle büyük şeylere, gerçek şeylere dair kayda değer bi bilgiye uzanmaksızın. Aslında, kısa ve hayal kırıklıklarıyla dolu bi hayat yaşar, sonra da ölürüz.
- Kendimizi her şeyin tamamen anlamdan yoksun olmadığına inandırmak için hayatlarımızı bokla doldururuz; kariyerle, ilişkiyle falan.
- Orduda olmak eroinman olmak gibi. Tek fark eroinman olduğunda insanı vurmazlar. Genellikle vuruşu yapan sen olursun.
- ...insanın kendi ailesinden biri ya da arkadaşı tarafından öldürülme olasılığı , yabancı biri tarafından öldürülme olasılığından çok daha yüksektir. Bazı dangalaklar kendilerini daha güçlü kılmak, acımasız dünyaya karşı daha iyi korunabilmek için psikopatlarla arkadaşlık ederler, oysa tersi doğrudur.
- Mavi neon ışıkla aydınlatılmış beyaz bir odanın duvarına zincirlenmişti, Yoko Ono ile Hibs'in stoperi Gordon Hunter'ın önlerindeki formika kaplı sehpanın üzerinde duran insan cesetlerini yiyip kemiklerini sıyırmalarını seyrediyordu. İkisi de ona korkunç küfürler savuruyorlar, küfürlerin arasında kan damlayan ağızlarıyla etleri koparmaya devam ediyorlardı. Renton birazdan kendini o sehpalardan birinin üzerinde bulacağını biliyordu. 'Geebsie' Hunter'a onun büyük bir hayranı olduğunu söyleyerek yalakalanmaya çalıştı, fakat Easter Road stoperi haşin yapısına uygun bir biçimde yüzüne güldü. ........
- Aberdeen Üniversitesi'ne gitmiş, dersleri de hayli kolay bulmuştu, fakat burs parasını uyuşturucu ve fahişelerle yediği için yıl ortasında ayrılmak zorunda kalmıştı. Böylece Aberdeen Üniversitesi tarihinde öğrenci olmayan bir kadını düzen ilk öğrenci olduğunu düşünüyordu. Tarih yazmanın tarih okumaktan çok daha iyi olduğu sonucuna varmıştı.
- Sübyancılık derler buna. Adamı kodese tıkarlar bunun için. Kodese tıkarlar ve anahtarı fırlatıp atarlar. Sapık yaftasını yapıştırırlar; Saughten cezaevinde yüzünü çizerler her gün. Seks suçlusu. Çocuk tacizcisi. Pedofil.
- Bu tür insanlar gerçekten korkuturdu Renton'ı. Hayatları boyunca yasa dışı bir iş yapmamış gibiydiler. ....
- Tuhaf bir duyguydu doğruyu söylemek, yalan söylemeye o kadar alışmıştı ki. Kendini sahici hissetmesine neden oluyordu, dolayısıyla da edilgen