Kutsal Kitap'ın öğretisi ne felsefi kavramlar içerir ne de spekülasyonlar. Bu öğretide sadece çok uyuşuk bir zihnin bile kavrayabileceği çok basit meselelere yer verilir. Bu nedenle ben, Kutsal Kitap'ta hiçbir dilde açıklanamayacak kadar derin gizemler olduğunu düşünenlerin ya da dine bir sürü felsefi spekülasyonu sokarak kilisenin bir akademiye, dinin de bir bilim ya da daha ziyade skolastiğe dönüşmesine yol açanların ruhsal niteliklerine pek fazla hayranlık besleyemiyorum. (...) Kutsal Kitap'ın amacı bilimleri öğretmek değildi. (...)O insanlardan itaat dışında bir şey istemez; sadece boyun eğmemeyi cezalandırır, cehaleti değil.
22-23
Diğer Etienne Balibar Sözleri ve Alıntıları
- Kutsal Kitap'ın öğretisi ne felsefi kavramlar içerir ne de spekülasyonlar. Bu öğretide sadece çok uyuşuk bir zihnin bile kavrayabileceği çok basit meselelere yer verilir. Bu nedenle ben, Kutsal Kitap'ta hiçbir dilde açıklanamayacak kadar derin gizemler olduğunu düşünenlerin ya da dine bir sürü felsefi spekülasyonu sokarak kilisenin bir akademiye, dinin de bir bilim ya da daha ziyade skolastiğe dönüşmesine yol açanların ruhsal niteliklerine pek fazla hayranlık besleyemiyorum. (...) Kutsal Kitap'ın amacı bilimleri öğretmek değildi. (...)O insanlardan itaat dışında bir şey istemez; sadece boyun eğmemeyi cezalandırır, cehaleti değil.
22-23 - ...Eğer Tanrı'nın her şeyi önceden belirlemesi mümkünse, Tanrı " doğanın değişmez yasaları" olarak anlaşılabilir..."Yani eğer doğada kendi yasalarına uygun olmayan bir şey olursa bu Tanrı'nın evrensel doğa yasaları yoluyla Doğada sonsuza kadar kurduğu zorunlu düzene karşı gelmiş olurdu. Bu da Dğanın ve onun yasalarının tersi olurdu ve sonuç olarak mucizelere inanmak bizim her şeyden şüphe etmemize sebep olarak bizi ateizme götürür. Herhangi başka bir ilahi güç fikri tuhaf olurdu: Eğer öyle olsaydı, bu, Tanrı'nın kendi kendisiyle çelişmiş ve insanların yararı için kendi "yasaları"nıihlal etmiş olduğunu hayal etmek olurdu.
- ...Teologlar kendileri için güç ararlar. Bu güç sadece herkese Tanrı'ya itaat edebilmek için her an ne düşüneceğini ve yapacağını öğrete konusundaki güçtür. İhtiraslarının temellendiği yanılsamaların ilk kurbanları oldukları gerçeği, tiranlıklarına fanatik bir boyut katmaktan başka bir işe yaramaz. Aslında en despotik efendi, hükmettiklerini kurtarmak üzere kutsal bir misyonla görevlendirilmiş olduğuna inanan ve kendisini gücüne karşı koymanın mümkün olmadığı başka bir efendinin alçak gönüllü hizmetkârı gibi gören kişi değil midir?.........Gücün her türlü kutsal yüzü, insanların kendi kolektif kurtuluşlarını kendi işleri olarak görüp bunun sorumluluğunu tam olarak alamamalarının bir ifadesidir.
31