Ökkeş Şendiller
- Doğum: 1956
- Ökkeş Şendiller (eski soyadı Kenger) (d.1956) Türk siyasetçi, TBMM XIX.Dönem Kahramanmaraş milletvekili ve katliam sanığı. Evli ve üç çocuk babasıdır.
Maraş Katliamı'ndan sonra Adana Sıkıyönetim Mahkemesi'nde açılan davada bir numaralı sanıktır. Maraş olayları sırasında sinemaya bomba atarak halkı galeyana getirme suçu isna... (devamı)
- Patlama olur olmaz, bir kişi dışarı fırlıyor. Etraftakiler şüpheleniyorlar. Belediye zabıtaları, bu şahsı yakalıyorlar. Yakalanan Salman Ilıksoy adındaki kişi, Doğu Perinçek'in miting yaptığı Köprüağzı Demirciler köyünden. Konu ile ilgili olarak Kahramanmaraş Valisi Tahsin Soylu şu açıklamayı yapıyor: "Sinemada bomba atılması olayı ile ilgili olarak Pazarcık ilçesinin Demirciler köyünden sol görüşlü Salman Ilıksoy adındaki bir şahıs yakalandı. Ve tutuklandı." Evet resmi ağızdan bu açıklama yapılıyordu.
Salman Ilıksoy, sorumluluğun bize yıkılma senaryosu neticesi serbest bırakılıyor. - Ecevit, "olay bir soykırımdır, olanların hesabı sorulacaktır" beyanatını verirken, acaba hangi alemde yaşıyordu. Kim, kimin soyunu kırmış? Soykırım tabiri kimin için kullanılmıştır? Anlamsız, ciddiyetsiz, temelsiz, talihsiz ve hafif bir tabirdir. Ermenilerin dilinden düşürmediği "soykırım" tabirini Başbakan kimin için kullandı. Hala anlaşılmış değildir. ... Burada aklınca mezhepçilik meselesini dile getiriyor. Oysa öldürülen iki öğretmen de cenaze bozgunundan sonra katledilen 3 sağ görüşlü genç de Alevi değiller.
- Sayın Ecevit, 2 Ağustos 1989 günkü Milliyet Gazetesinin 6. sayfasında "Ecevit 12 Eylül'ü anlatıyor" yazı dizisinde, "Zaten sanırım Kahramanmaraş olayları bazı çevrelerce, bizi sıkıyönetim ilanına zorlamak için tezgahlanmıştı" şeklinde bir açıklamada bulunmuştur. Bu açıklama da, çok garip ve anlamsızdır. Çünkü K. Maraş olaylarının zeminini CHP hükümeti hazırlamış, siyasi hesaplar yüzünden devletin önemli birimlerini örgütlere teslim etmek suretiyle, memleketi kana bulamıştır. Kahramanmaraş'ta sol örgütler kan dökerken Ecevit, kışkırtıcı beyanlarda bulunmuş, askeri yetkililerin sokağa çıkma yasağı ve güvenlik kuvvetleri ve askeri birliklerin çağrılması istekleri kabul edilmemiştir. Ki bu talepler yerine gelse olaylar cuma gecesi bastırılmış olacaktı. Sayın Ecevit, 4 saatte Kıbrıs'a çıkarma yapabilen devlet gücünü, K. Maraş'a dört günde neden sevk etmemiş acaba?
- Bir gazete Ulu Camii yanında, belediye tarafından yıktırılmakta olan, eski belediye binasının fotoğraflarını yayınlayarak "Faşistler tarafından bombalarla tahrip edilen kamu binası" diyebilmiş. Yıllar önce vefat eden Hacı Ahmet Pakdil "olayların baş tertipçilerinden biri" olarak takdim edilmişti. Ve aynı gazete, sokağa çıkma yasağı ve hadiseler sebebi ile "defin" işlemi yapılamayan vadesi ile ölmüş cesetlerin morgdaki resimlerini yayınlayarak "faşistler tarafından katledilen aileler" şeklinde göstermişti.
- O zamanki Sıkıyönetim Komutanı Tuğgeneral Tayyar Aygur Paşa, "Oğlum, bu hadiseler sizin boyunuzu aşar, bunu biz de biliyoruz. Soldan her şey elimizde. Silahlar, mermiler, dokümanlar, hepsini yakaladık. Hatta Ermeni Garbis adında birinin olduğunu tespit ettik. Eğer bu şahıs ölenler arasında değilse, yakında bir vilayetin başını daha yakabilir. İnşallah ölen 7 sünnetsizden birisi budur. Bunları biliyoruz. Peki bu sağdaki Çarıklı Mehmet Ağa'yı kim sokağa döktü biz bunu arıyoruz" diyerek, özellikle bu konu üzerinde durdu.
- Bu arada bir tezadı daha ortaya koymam gerekiyor: Kahramanmaraş'ta sağ-sol, emekçi-ağa veya proleter-burjuva sınıflanmasında da ciddi bir sakatlık var.
Bizde, sulanabilen düz ve verimli araziler genelde Kahramanmaraş, Gaziantep ve Adana tarafında, Kahramanmaraşaltı tabir edilen bölge ile Pazarcık Ovası'nda bulunmakta. 1970'li yıllarda, ilk yapılan baraj Kartalkaya Barajı da, Pazarcık ve Kahramanmaraşaltı Ovası'nı sulamak üzere yapıldı. Yani ağalık sistemi de bu ovalarda vardı. Dağ köylerinde yaşayan köylüler, bu ovalarda ırgatlık yaparak ekmeklerini çıkarırlar ama hepsi sağ görüşlüdür. Genelde ağalar, Alevi ve solcudurlar.
Bütün şer ve Marksist hareketler bu bölgelerde zemin bulur. Ağalar solcu, çocukları genelde devrimci. Böyle bir tezat dikkate alınmalıdır. Yani ırgat sağcı, Ülkücü, ağalar devrimci. Bu yapı Marksist ve devrimci felsefeye de ters bir durumdur.
- 1